23 Şubat 2014 Pazar

insaat mı mühendisi?

   selamun aleykum.
bir hafta önce inşaat mühendisi bir arkadaşla tanıştım.
çok enerjik, konuşkan, tatlı bir kız.
bodoslama bir tanışma oldu diyeyim ben size.
aynı amaç üzere bulunduğumuz bir ortamda geldi beni buldu
desem daha doğru olur.
birden ısınıverdim kıza.
laf lafı açtı derken kız inşaat mühendisliğini bitirdiğini söyledi.

bendeki tepki aynen şu:
- aa inşaat mühendisliği mi? hiç inşaat mühendisi gibi durmuyorsun?!

hayır inşaat mühendisleri neye benzer onu da bilmiyorum ki?
kız ne yapsın kafasında baretle mi gezsin ya da cebinde bir takometre mi olmalı ne yani?

şimdi zaman zaman denk geliyoruz.
öyle uzun uzadıya konuşmuyoruz. adını bile hatırlamıyorum mesela.
(utanan surat)
ve birbirimizi gördüğümüzde gülümseyerek selamlaşıyoruz.
ve birbirimizi gördüğümüzde mutlu edecek şeyler söylüyoruz.

Allah bazı insanları birbirine şifa olsun diye mi yaratıyor?
ya da sevdiği kullarının gönlüne sevgisinden mi dolduruyor?
sonuçta hepsinin sonu: Elhamdülillah'la bitiyor.

belki çok sonra kıza; blogumda senden bahsettim derim.
belki de hiç birşey demem: Rabbim bizi cennetinde buluşturur.
amin.

Hz. Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: 
"Allah bir kulu sevdi mi Hz. Cebrâil aleyhisselâm'a:"Allah falanı seviyor, onu sen de sev!" diye seslenir. Onu Cebrâil de sever. Sonra o, sema ehline: "Allah falanı seviyor, onu siz de sevin!" diye nidâ eder, derken, bütün sema ehli de onu sevmeye başlar. Sonra onun için arz (halkı arasına hüsn-ü kabûl) konur."
[Buhârî, Tevhid 33, Edeb 41; Müslim Birr 157, Muvatta, Şi'r 15; Tirmizî, Tefsîr, Meryem (3160).]

19 Şubat 2014 Çarşamba

Sırat-ı Müstakim Rotası

+ Aa bu kitap ne zaman alındı?
- ...
+ Kime aldınız?
- ...
+ Nerden aldınız?
- ...
+ Baba?
- ...
      o son kelimemdeki vurgudan kitabın birazdan bana ait olacağı belli olmuştu. yani siz 'babam ya' gibi bir vurgu yaptığımı varsayınız. nitekim onu da yaptım:) tabi kitabı himayem altına aldıktan sonra. 
      belliki babam bu kitabı ortaya almıştı. (ortaya=kitaplığa) e bu kitabı ilk gören ben olduğuma göre,  ilk taliplisi ben olduğuma göre, rakiplerim şuan uyuduğuna göre, babamı yalnız yakaladığıma göre... hobaley :)


+ bu kitap benim olsun mu babacım?
+ bugün ayın 18'i.
+ çayını tazeliyeyim.
+ şu ilk sayfaya hatıra notu yazar mısın babacım?
+ kitap yeni mi basılmış?
+ ne güzel yazmışsın.
+ bende ne güzel çay demlemişim değil mi? :)
+ babam ya.

    babam kitaba gösterdiğim ani ilgiden şaşkın ve hatıra notu istememden dolayı hayli mutlu ve mesuttu. velhasıl babamın duasına siz de mazhar olasınız inşallah.
Sırat-ı Müstakim Rotasından ayrılmayasınız.


bu arada ben kitap okumayı değil, kitap almayı severim. hakkımda hayırlısı..

   Ev halkının talip olduğu sağlam bir kitabı himayeniz altına almak için çeşitli yollar:
1. çaktırmadan kitabın ilk sayfasına adınızı soyadınızı yazarak tarih atın. (pek tavsiye edilmez)
2. ev halkının dikkatini başka yöne çekerek şu kitabı ben alıyoruuum diyerek odadan kaçın.
3. cesaretinizi toplayın ve 'bu kitap benimdir, benim kalacak' tarzında meydan okuyun!
4. kitabı eve getiren kişiyi yalnız yakalayın. artık oradaki yöntemleriniz sizi ilgilendirir.
5. bunların hiçbirini denemeyin. (en temizi git kitabını kendin al dostum!)